Soya fiyatları ve ihtimaller
18.08.2020 02:26
Temel ihtiyaçların karşılanması zorunluğu nedeniyle, Covid-19 salgını sürecinde tarımsal emtia üretiminde de yaşanmış/yaşanabilecek kısıntılar nedeniyle ve USD’nin zayıflığından dolayı özellikle tarımsal emtia da önümüzdeki aylarda yükseliş olabileceğini değerlendiriyoruz. Çin’in soya ithalatının Mart 2020’den bu yana hızlı artışı da bu düşüncemizi destekler nitelikte. Aşağıdaki grafikte görüleceği üzere toplam soya ithalatı (beyaz çizgi) son 5 senenin ortalamasının üzerine çıktı. Genel fikir olması açısından soya ithal ettikleri kaynak ülkelerin önde gelenlerini de bu grafikte paylaştık. Turuncu çizgi en fazla ithalatın yapıldığı Brezilya’yı gösteriyor. Mavi ABD’den, mor çizgi ise Arjantin’den ithalatı gösteriyor. Dikkatinizi çekmiştir; Brezilya ve ABD’den yapılan ithalat hacimleri birbirinin alternatifi olmuşlar. Ancak birbirini sönümleyen dalga hareketi gibi değişim gösteren ABD ve Brezilya’dan ithalat, aslında kaynak ülkelerdeki mevsimsel hasat zamanlaması nedeniyle oluyor. Dolayısıyla yılın sonuna doğru ABD’den ithalat artıyor, yılın ortasına doğru da ABD ithalatı azalırken Güney Amerika’da mevsim uygun olduğu için Brezilya’daki hasattan ithalat yapılıyor. Ancak 2018’de ABD – Çin gerginliğinin zirve yapmasıyla mevsimsellik tercihi bozulmuş ve Çin 2018-2019 döneminde ABD’den ithalatı minimuma indirmiş. Zaten bu dönemde de soya fiyatları 2007’den bu yana en düşük seviyelerinde işlem görmüştü.
Bir süredir rahatlayan ABD – Çin ilişkileri Huawei gelişmeleriyle birlikte tekrar geriliyor. Eğer derinleşirse ki öyle olma ihtimalini son derece yüksek görüyoruz, soya ticareti bu durumdan yine etkilenebilir ve Amerikan soya fasulyesine olan Çin talebi düşük kalabilir. Bu da fiyatların beklediğimiz kadar yükselmesine engel teşkil etme potansiyeli taşır. Tam da mevsimsel olarak ABD’den ithalatın artabileceği döneme girerken bu tür soru işaretleri talihsiz bir gelişme ancak aşağıda açıklayacağımız başka beklentiler her şeye rağmen soya fiyatlarında bir yükseliş olabileceğini düşündürüyor. Bu noktada, eklemekte fayda görüyoruz; seçimin yaklaştığı aylarda, tam da Amerikan soya’sının yurt dışına ihraç edileceği zamanda Çin’in soya alımını engelleyecek kararlar almak Başkan Trump’ın çok da tercih edebileceği bir durum olmayacaktır. Tabi ki Huawei’nin ABD ulusal güvenliğini tehdit eden casusluk faaliyetlerine dair iddialar soya ticaretinden önemlidir ama yine de Trump en güçlü kalesi olan çiftçilerin temel geçim kaynaklarını incitecek bir karar vermeyecektir. Önümüzdeki dönem bu anlamda ilginç salvolara konu olacak gibi gözüküyor.
Bu emtiaya diğer bir bakış açısı da tarımsal emtiada hayati önem taşıyan dönemsellik etkilerini incelemek olmalı. Aşağıda göreceğiniz üzere son 5 senenin 3’ünde (en güncel 3’ünde olması mevsimlerin değiştiği bu zamanda artık daha önemli) Eylül ayında soya fiyatları yükseliş kaydetmiş. Kaldı ki biz yukarıda bahsedilenlerden biliyoruz ki daha uzun bir zaman aralığı için bile senenin son aylarında ve yeni senenin ilk ayları soya fiyatlarının yükselme şansının yüksek olduğu dönemler. Aslında soya için sadece eylül ayı değil, takip eden 2 ay da tarihsel olarak güçlü geçen zamanlar olmuş. Dolayısıyla mevsimsellik de görüşümüzü destekleyen bir diğer faktör olarak masada duruyor.
Son olarak bir de vadeli kontratlarda pozisyon taşıyan fonların durumuna bakalım; aşağıda görüleceği üzere net long pozisyonlar short ların zirve yaptığı 14 Mayıs 2019’da dip yaptıktan sonra son 1 senedir dalgalı seyirle yükseliş eğiliminde hareket ediyor. Yani piyasa geçen seneden bu yana kademeli olarak soya fasulyesinde net pozisyondaki longlarını artırıyor. O dönemden sonra short pozisyonlar azalmış, long pozisyonlar ise sadece Nisan 2020’den bu yana artış göstermiş. Karakteristik olarak boğa piyasasına geçmek isteyen bir emtiada önce shortların tek taraflı azalması ve sonra da longların belirgin bir şekilde artış yapması beklenir. Görünüşe göre soya bu kuralı şimdilik kitaba göre oynuyor. 60K civarında olan short pozisyon sayısının tarihsel olarak 10K’ya inebilecek kadar marjı bulunuyor. Yani hala soyadaki yükseliş için shortların kapatılabileceği alan var. Karşılığında ise long pozisyonların son 10 senede 240K’ya kadar yükseldiğini biliyoruz ve geçen hafta açıklanan veriye göre şu anda 88.5K seviyesindeyiz. Bu noktada, tabloyu görsel olarak eklemedim ama net pozisyonların değişimindeki dönemselliğe baktığımızda özellikle Eylül, Ekim ve Ocak aylarında piyasanın net long pozisyonlarının arttığını görüyoruz ki bu da şimdilik bizim tarafımızdaki bir faktör.
Fiyat hareketine bakarsak; şimdilerde soya 2018 – 2019 döneminde işlem gördüğü bandı yukarı doğru kırmak üzere. Büyük ihtimalle aşağıda hem haftalık hem de günlük grafiklerde görülen kırmızı diagonal direncin kırılmasıyla birlikte yükseliş hareketi ivmelenecek. Daha önce, 2019’da $8’ın altına düştüğünde kısalan dalga boylarıyla 3 dalgada dipten %22 yükselerek daralan üçgenin üst bandına ulaşmış ve Amerikan soyasına olan düşük talep nedeniyle bu teknik dirençten satış görerek üçgenin alt bandına inmişti. Eğer aşağıda görüldüğü üzere fiyat üçgenin yukarı kırılışını teyit ederse $10 bölgesine kadar yükseliş potansiyeli güçlenmiş olur.
Bu noktada piyasa davranışında takip edeceğimiz değişimlerden birisi de aşağıdaki grafiğin alt kısımlarında görülen hacim ve açık pozisyon sayısının tekrar yükselmesi olacaktır. Analitik zihinlerin kolayca fark ettiği üzere burada da mevsimselliğe dayanan harmonik bir formasyon var; sene ortasında, yani ABD soyasında ki durgun dönemde soya kontratlarında hem hacim düşük oluyor hem de o dönemdeki aktif kontratlarda açık pozisyon sayısı düşük oluyor. Ancak Eylül ayı itibarıyla hem günlük hacimler hem de açık poziyon sayısı artıyor ve buna paralel olarak son 5 senedir her seferinde soya fiyatlarında da son derece anlamlı yükselişler oluyor. İşte şimdi böyle bir olası yükselişi yakalamak üzere olabiliriz.
Pozisyonlanma detaylarına gelince; herkesin kendi risk algısına bağlı olmak üzere değişebilecek olan enstrüman seçiminde kar/zarar ayrımına etki edebilecek kadar önemli olan pozisyon yapılanmasına bir örnek aşağıdaki gibi olabilir.
Özgür Hatipoğlu
Araştırma
Araştırma Müdür - Stratejist
YASAL UYARI: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen ilk kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. İş bu raporlardaki yorumlardan; eksik bilgi ve/veya güncellenme gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş. ve çalışanları sorumlu değildir. Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/veya ortadan kaldırabilir. Genel anlamda bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olan iş bu rapor ve yorumlar, kapsamı bilgiler, tavsiyeler hiçbir şekil ve surette Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş 'nin herhangi bir taahhüdünü tazammum etmediğinden, bu bilgilere istinaden her türlü özel ve/veya tüzel kişiler tarafından alınacak kararlar, varılacak sonuçlar, gerçekleştirilecek işlemler ve oluşabilecek her türlü riskler bizatihi bu kişilere ait ve raci olacaktır. Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği her türlü doğrudan ve/veya dolayısıyla oluşacak maddi ve manevi zarar, kar mahrumiyeti, velhasıl her ne nam altında olursa olsun uğrayabileceği zararlardan hiçbir şekil ve surette Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş. ve çalışanları sorumlu tutulamayacak ve hiçbir şekil ve surette her ne nam altında olursa olsun Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş. çalışanlarından talepte bulunulmayacaktır.
Kullanmakta olduğunuz tarayıcının otomatik çeviri, kelime filtreleme özellikleri veya metin eşleştirme yapan 3.parti yazılımlar vb. metin farklılıkları sağlayacak otomatik ayarlar sebebiyle bu sayfada yer alan metinde anlam bütünlüğünü bozabilecek ifadeler bulunabilir. Böyle bir durum ile karşılaştığınızda musteri.hizmetleri@akyatirim.com.tr adresine e-posta iletebilirsiniz.