Sabah Notları - 3 Mayıs 2021
03.05.2021 10:28
Bu Cuma ABD istihdam verisi oldukça önemli olacak. Çünkü FED’in tahvil alım programında küçültmeye gitme kararı alması ve almaması arasında şu anda en büyük belirleyici faktör istihdamda Covid öncesine göre yaklaşık 8.5 mio kişi kadar geride kalınmış öncesi. Hatırlanırsa geçen ayki güçlü istihdam okumasının ardından FED konuşmacıları gelişmeyi gördüklerini ama birkaç kere daha bunun gibi güçlü veriye ihtiyaç olduğunu söylemişlerdi. Hatta geçtiğimiz hafta Dallas FED Bşk. Robert Kaplan’dan dikkat çekici bir açıklama geldi ve en kısa zamanda tahvil alım programını küçültmek için görüşmeye başlamaları gerektiğini söyledi. Normal şartlarda bunu makul karşılamak gerekirdi, çünkü sonuçta bu gelişme gerçekleşecek ve bunu çok önceden piyasayla paylaşacaklar. Bunun yöntemlerinden birisi piyasayı tartmak için Kaplan gibi komitede oy hakkı olmayan başkanların konuyu dillendirmesi ve piyasanın hazırlanmaya başlaması olabilir. Kabul ama bunun Powell’ın konuşmasından hemen sonra gelmesi biraz ilginç oldu ancak yine de Kaplan’ın Powell’dan ayrışarak böyle bir açıklama yapmasının taper iletişiminin ilk aşamalarından birisi olduğunu düşünüyorum.
Tekrar ekonomi takvimine dönersek, Cuma günü öncesinde ise bu günkü ISM verisi soft veri olmasına rağmen özellikle hisse vadelilerinde ve tahvil piyasasında hareketliliğe neden olabilir. Avupa’da ise bu hafta çeşitli ülkeler bazında PMI’lar, Almanya fabrika siparişleri, sanayi üretimi gibi verileri geliyor.
Cuma günü gelen taper çıkışına rağmen 10Y tahvil getirisi günlük bazda geri çekilirken haftayı yükselerek kapatmış oldu. Bu görünüm tahvil getirisinde yeniden Mart ayında görülen %1.77 bölgesine yükseliş görme ihtimalini artırır. Ancak yine de FED’in hala yakın zamanda bir aksiyon almayacağını bildiğimizden dolayı bu yükseliş “o” yükseliş olmayacaktır. Taper konusunun daha ciddi ve daha fazlaca FED konuşmacıları tarafından gündeme getirildiği zaman ise beklenen yükseliş kendisini gösterecektir. O sırada enflasyon beklentilerinin seyri altın ve diğer kıymetli metallerin (kısmen) kaderini belirleyecektir. Şimdilik tahvil piyasasında orta ve uzun vadeli kıymetlerde getirilerin biraz daha yükselebileceğini ama bant hareketi yapacağını düşünüyorum. Bu durumda tahvil kontratlarında short tarafın tercih edilmesi düşünceye paralellik sağlar.
Endeksler tarafında ise Cuma günü satıcılı kapanışa rağmen bu sabah vadeli piyasanın tutunduğunu görüyoruz. Ancak VIX tarafında biraz fazla hareketlilik oluyor. Önceki hafta ve geçen hafta Bollinger Bandı’nın orta çizgisinin üzerinde tutunmuş olması piyasanın VIX’te long pozisyonları artırmış olabileceğini gösteriyor. Nitekim VIX long ETF’lere geçen hafta para girişi olurken short ETF’lerin büyüklüğünde ise düşüş olmuş. Ayrıca aşağıdaki grafiğinde gösterdiği üzere vade spreadi kritik bir yere geldi. Üçgeni aşağı doğru kırması piyasanın kısa vadede volatilitede yükselişi fiyatlamaya başladığını gösteriyor.
Petrol tarafında ise veri setinde önemli bir değişiklik olmazken hafta sonunda ABD – İran arasında belirli bir sulh yolu bulunduğuna ve anlaşmanın son detaylarının düzenlendiğine dair FT haberi geldi. Normal şartlarda bu haberin petrol üzerinde baskı oluşturması gerekirdi ancak henüz Asya seansında WTI petrolde yeni düşük görmedik. Buna rağmen, özellikle ABD seansında petrolde Haziran kontratı fiyatına göre $62 bölgesindeki 50 günlük hareketli ortalamaya kadar satış görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır. Aslında bakarsanız petrol opsiyonlarının anlattığı hikayeye göre şimdiye kadar bu satışı görmemiz gerekiyordu. Nitekim aşağıdaki grafikte görüleceği üzere 1 aylık opsiyon volatilitesi aslında Nisan ortasında yükselmeye başlamıştı. Ama yine bu grafiğe göre, Şubat’ta volatilitenin yaptığı dipten sonra yükselmeye başladığı ve o sırada petrolün yükselmeye devam ettiği, ama sonunda fiyatın geri çekildiği görülüyor. Muhtemelen şu anda da benzer bir süreçteyiz.
Kıymetli metallerde geçtiğimiz hafta hedge fonların altın longları azaltırken gümüş, platin ve paladyumda pozisyonları artırdıklarını görüyoruz. Bu da aslında varlıkların kıymetli metal olmalarının yanında endüstriyel değeri olması ve olmaması farkını gösteriyor. Çünkü sanayi kullanımı olan kıymetli metallerde long pozisyonların erimediğini, hatta gümüş ve paladyumda arttığını görüyoruz. Oysa altında ise long pozisyonlarda azalma dikkat çekiyor. Diğer yandan ETF’ler sonunda bir miktar para çekmeyi başarmış ama henüz bir trend değişiminden söz etmek için çok erken. Altın haftaya yükselerek başladı. Geçen haftaki geri çekilmeye rağmen hala teknik görünümü bozmuş değil ve tekrar $1800 bölgesindeki dirence yükselme ihtimali bulunuyor. Özellikle Perşembe günü gelen satışın ardından Cuma günü daha fazla aşağı gitmeden yatay geçen işlemler piyasayı aşağı bırakmadıklarını gösteriyor. Bu nedenle, alt bandı test edilen $1760 - $1800 olarak tanımlanan işlem aralığının üst bandına kadar yükselmesi beklenir. Gümüş ise geçen haftanın önemli bir kısmında olduğu gibi teknik açıdan hareketli ortalama yığılmasının üzerinde tutunuyor. Bunu bir flama formasyonuna benzetmek mümkün. Eğer bu formasyon çalışırsa daha önce önemle ön plana çıkardığım ve fiyatın kıramadığı $26.40/60 direncini kırıp $28.20 bölgesine kadar uzanması son derece makul bir senaryo olacaktır.
Pariteler tarafında ise geçtiğimiz hafta DXY’de görülen güçlü yükseliş bir çok majörde hızlıca satışa neden oldu. Normal şartlarda Powell’ın taper’a uzak olduklarını söylemesi USD negatif bir gelişmeydi. Ancak piyasa muhtemelen teknik taraftan oynamayı seçti. Yine de taper konusunun ötelendiği bir ortamda piyasanın dolar alıcısı olması çok mantıklı değil. Bu nedenle kısa vadeli bakışta EURUSD paritesinde yukarı hareketlilik görmemiz gerekiyor. Bu sabah 1.2020 civarından geçen paritede 1.1950 bölgesi önemli bir teknik destek olarak görünüyor. Gün içinde bu bölgeye sarkmalarda kısa süreli işlemcilerin longlarla satışı karşılaması beklenir. Sterlin işlemcileri için de cari fiyat seviyesinin hemen altında, 1.3770/60 bölgesinde gün içi destek bulunuyor.
Emtia piyasasındaki yukarı döngü artık herkesin malumu. Bu yükselişi oynamak için yöntemlerden birisi emtia hisseleri almak olacaktır ki bu konuyu daha önce tarımsal emtia ve kıymetli metaller için gündeme getirmiştim. Şimdi ise, son zamanlarda fiyatında hızlıca artış gördüğümüz demir cevheri nedeniyle demir cevheri madencilik şirketlerine dikkat çekmek istiyorum. Bu konuyla ilgili daha detaylı bir notu gün içinde göndereceğim ama bir spoiler vermek gerekirse, bu konunun büyük 5’lisi olan Rio Tinto, Vale, BHP, Anglo American ve Fortescue hisselerinin içinde bulundukları geri çekilmeleri tamamlamalarından sonra portföylerde yer bulabileceklerini düşünüyorum.
Özgür Hatipoğlu |
YASAL UYARI: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen ilk kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. İş bu raporlardaki yorumlardan; eksik bilgi ve/veya güncellenme gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş. ve çalışanları sorumlu değildir. Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/veya ortadan kaldırabilir. Genel anlamda bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olan iş bu rapor ve yorumlar, kapsamı bilgiler, tavsiyeler hiçbir şekil ve surette Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş 'nin herhangi bir taahhüdünü tazammum etmediğinden, bu bilgilere istinaden her türlü özel ve/veya tüzel kişiler tarafından alınacak kararlar, varılacak sonuçlar, gerçekleştirilecek işlemler ve oluşabilecek her türlü riskler bizatihi bu kişilere ait ve raci olacaktır. Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği her türlü doğrudan ve/veya dolayısıyla oluşacak maddi ve manevi zarar, kar mahrumiyeti, velhasıl her ne nam altında olursa olsun uğrayabileceği zararlardan hiçbir şekil ve surette Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş. ve çalışanları sorumlu tutulamayacak ve hiçbir şekil ve surette her ne nam altında olursa olsun Akbank T.A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş. çalışanlarından talepte bulunulmayacaktır.
Kullanmakta olduğunuz tarayıcının otomatik çeviri, kelime filtreleme özellikleri veya metin eşleştirme yapan 3.parti yazılımlar vb. metin farklılıkları sağlayacak otomatik ayarlar sebebiyle bu sayfada yer alan metinde anlam bütünlüğünü bozabilecek ifadeler bulunabilir. Böyle bir durum ile karşılaştığınızda musteri.hizmetleri@akyatirim.com.tr adresine e-posta iletebilirsiniz.